AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
Hersey barış için!..

Yeşilçam tarumar oldu ama, onun bıraktığı boşluk gençlerin ürettiği birçok yeni proje ile dolduruluyor. Barış İçin Sinema Girişimi'nin zahmetli çalışması '1 dakikalık 100 kısa film' de bunlardan biri.

  • ÖMER ÇAKKAL
    Sipariş üzerine bir dolu filmin çekildiği 1990'lar öncesi 'Yeşilçam'ının üzerine kara toprak atılmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Burçak Evren'in deyimiyle halk halk diyerek sinemayı salt ticarete indirgeyenlerin ortalarda gözükmediği günümüzde amatör-profesyonel genç sinemacılar ardı ardına projelerle ortaya çıkıyorlar. Barış İçin Sinema Girişimi de bunlardan biri.

    Barış, Gürşat, Başat adıında üç gencin internet üzerinden yaptıkları çağrılarla biraraya gelen İstanbul'dan ve yurdun değişik bölgelerinden 40'ın üzerindeki katılımcı, Bahçeşehir'de paylaşım esasıyla kendi filmlerini üretiyorlar. Bahçeşehir Belediyesi'nin katılımcılara yer ve yemek temin etmesiyle bir kamp ortamında buluşan sinemacılar, hazır filmler ve yeni yapımları bir araya getirip 100 kısa film üretmeye çalışacaklar. Grubun tanıtım işini daha önce bu tür birçok projede yer almış olan Emrah Dönmez üstlenmiş. Çıkış sloganı '100 Barış Filmi' olan projeyi yöneten Barış Özkaya ve Gürşat Özdamar'a göre, aslında bu sayı hiç de önemli değil. Katılımcıların ilk kez bir araya geldiği ve belediyenin kendileri için temin ettiği binada oldukça eğlenerek yaklaşık bir günümüzü birlikte geçirdiğimiz Gürşat, 100 rakamının yalnızca bir slogandan ibaret olduğunu, sinemayı seven farklı yaş ve meslek gruplarından onlarca amatörün biraraya gelmesiyle projenin şimdiden amacına ulaştığını ifade ediyor. Projenin yola çıkışını savaşa karşı barışı gündemde tutma üzerine kuran Barış, Gürşat ve Emrah, herşeyin tek bir kelime, 'paylaşım' üzerinden yürüdüğünü ifade ediyorlar. Aslında üçünün de ayrı ayrı işleri var. Tanışıp bir araya gelmeleri de bu proje ile mümkün olmuş.

    Bahçeşehir Belediyesi'nin desteği dışında hiçbir kurumun desteği olmaksızın tamamen bağımsız olarak yürüyen proje kapsamında, filmleri 15-20 Ağustos'a kadar toparlamaya çalışacak olan sinemacılar, filmlerini, 1 Eylül'de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de mümkün olan en fazla sayıda salonda izleyici ile buluşturmayı amaçlıyor. Bu anlamda, 'kendi işlerini kendileri halletme' düşüncesiyle şimdiye kadar kapılarını hiç çalmadıkları Kültür Bakanlığı, valilikler ve belediyelerden destek istiyorlar. Mayıs ayı başından beri daha çok sanal cephede yürüyen çalışmalarla 'barış'ı gündemde tutan genç sinemacılar, böylesi önemli bir birlikteliğin birçok yeni projeye vesile olacağının da elbette farkındalar. Projeyle aynı adı taşıyan Barış, "Şimdiki konumuz barış, ilerde ne olacağını kim bilebilir ki?" demekten kendini alamıyor.

    Akademik destek Bahçeşehir'den

    Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Onur Eroğlu, pojeye destek veren gönüllülerden biri. Eroğlu, tecrübesini sunmak, potansiyelin koordinasyonunu yapmak amacıyla öğrencilerle sürekli birlikte. Farklı meslek ve yaş grubundan onlarca kişinin biraraya geldiğini hatırlatan Prof. Eroğlu, "Bunca kişinin biraraya gelmesi, aslında önemli bir avantaj. Herkesin farklı hayalleri, projeleri ve becerileri var. Bize de bu güzel konsepti en iyi şekilde harmanlamak düşüyor" diye konuşuyor.

    23 ülkede gösterilecek

    Ülkemizde belki de ilk kez barış temasıyla ücretsiz olarak düzenlenen sinema kampında mümkün olan en fazla sayıda film üretilecek. 100 ayrı yönetmenin 1'er dakikalık 100 kısa film yapmasının amaçlandığı proje kapsamında ortaya çıkacak olan konsept, Hindistan'dan Fransa'ya, Norveç'ten Japonya'ya kadar 23 ülkede izleyici ile buluşacak. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere ülkemizin farklı illerinden gelen katılımcıların paylaşımı sonucu üretilen filmlerin, yurtdışından gönderilen filmlerle bir araya getirileceği proje, katılımcıları şimdiden heyecanlandırmaya yetiyor.

  •  
    Ruh sağlığına alternatif bakışlar
    Kemal Sayar, ard arda çıkan iki kitabında ruh sağlığına 'yerli' ve 'alternatif' bir yaklaşım sergiliyor.
    -PAZARTESİ NOTLARI- "Vatan toprağına gömüldü!..."
    Picus versus popüler sanatın okuru kim?
    Ağustos başında Epsilon Yayınları'nca çıkarılmaya başlanan "popüler yayın ve sanat dergisi" Picus'un, ülkemizde toplam satışları on bini geçmeyen kültür sanat dergiciliğini nasıl etkileyeceği merak konusu. Zira Picus, sadık edebiyat okurlarının dışında arada sırada okuyanların da merakını gıdıklamak amacıyla çıkıyor. İlk sayısında Murathan Mungan'ın futbolcu Ümit Karan'la yaptığı röportajı kapağına taşıyarak çıkan dergide ayrıca, patlıcan soyarken görülen Latife Tekin ile 24 saatini anlatan Tuna Kiremitçi de bulunuyor. Bilgi tel: 0 212 244 82 82
    Latin ve Anadolu ezgileri buluşuyor
    Latin ile Anadolu ezgileri biraraya geliyor. Şilili grup İnti İllimani, Moğollar'la 16 Ağustos akşamı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda birlikte konser veriyor. Bu büyük buluşmaya Grup Yorum, misafir grup olarak eşlik ediyor. Bilgi tel: 0 216 336 10 55
    11 Ağustos 2003
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED