AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
"Vatan toprağına gömüldü!..."

  • OSMAN AKKUŞAK
    Son Amerika dönüşlerinin birinde, İLESAM başkanının odasında karşılaşınca: "-Nejat Bey dedim, bu gençliğinizin sırrını söyleyin biz de yararlanalım!"

    Rahmetli gayet rahat ve sâfiyane bana susamın faydalarından, içinde bulunan çinkonun sağlık ve zindelik sağlayıcı özelliğinden bahsetmiş, "ben hergün avuç avuç susam yerim" demişti... hey gidi Nejat Bey; ister bol bol susam yiyelim; ister bal, balık, yumurta, süt, sebze meyve yiyelim; isterse hergün pirzola, kaymak, fındık, fıstıkla beslenelim.. bir gün bu makinanın duracağını sen de pekâla biliyordun! Bu dünyadaki görevimiz elbette birgün bitecekti...

    Türkocağı'nın açtığı hitabet kurslarını idare ediyor ve bizzat uygulamalı dersler veriyordu. Son kursta derece alanlara verilen mükâfat töreninde yaptığı enfes konuşmayı dinlemiş, yetiştirdiği kursiyerlerle beraber kendisini de alkışlamıştık. Daha sonra yeni dönem kurslarına başladı... o vesileyle sık sık karşılaşmak ve görüşmek imkanları doğuyordu.. bundan evvelki Cuma günü son dersten çıkmış ve arkadaşlarına: "-bugün biraz yorgunum, erken gidip evde dinleneyim" diyerek veda etmiş.. gidiş o gidiş.. Şehremini Odabaşı semtindeki evinden iki-üç gün çıkmadığını gören komşuları derhal mahalle muhtarını ve kardeşlerini haberdar ediyorlar, Pazartesi sabahı evin kapısını çilingir vasıtası ile açıyorlar.. ve "büyük hitâbet ustası"nın, bir "Türkçe ustası"nın, gerçek bir "millet ve vatan sevdalısı"nın hazin âkıbetiyle karşılaşıyorlar!...

    Ciddi bir adamdı, tertipli konuşan, tertipli giyinen, nezaket, muâşeret sembolü bir şahsiyet karşısında olduğunuzu hemen anlardınız.

    Elimde iki kitabı var: birisi, "Bütün Yönleriyle Hitâbet". Tam 1150 sayfa. 3-4 kiloluk birşey.. içinde neler yok ki... diğeri de "Türkçe Bilen Aranıyor" o da 1100 sayfa. Bu iki eserin muhteviyatını, münderecatını burada saymaya imkân yok.. Nejat Muallimoğlu, bu kadar akademik, edebî, ilmî bahisleri nasıl incelemiş, nasıl toplamış, nasıl dizdirmiş, nasıl bastırmış, anlamak mümkün değil! Bu ne sabır, ne enerjidir. Bu ne azimdir..

    Biz böyleyiz, bu memleket böyledir: Ancak öldüğü zaman eserlerinin farkına varıyoruz.. bilginin, hizmetin, kalitenin, eserin kadrîni niçin vaktinde biemiyoruz, bilmiyoruz. Sebep; particilik mi, kıskançlık mı, ihmalkarlık mı, hakkı adâleti tanımayacak kadar cahil olmak mı, değerler anarşisi için de bulunmak mı? Kendimizi herkesten çok sevmek mi?

    Bunu bir oturup düşünmeliyiz!...

    Önümdeki listede Nejat Muallimoğlu'nun tam 26 eserinin adı var: siyasî, ilmî, tarihî, felsefî ve edebî eserler, bunlardan birkaçını burada kaydediyorum: Güzel ve tesirli konuşmak, Bir Türk Vatana Döndü, Bütün Yönleriyle Komünizm, 'Deyimler, Atasözleri Beyitler ve Anlamdaş Kelimeler', 100 Büyük Roman (3 cilt), Politikada Nükte, Siyaset Felsefeleri, Tarihten Alınacak Dersler, Kitlelerin İsyanı, Medeniyetin Temelleri, İktidarın Temelleri, 33 Ülkeden Masallar (Bir Varmış Bir Yokmuş) (Bilgi için Tel: 0212- 522 40 51 Fax: 0212 526 04 24)

    Diğer kitaplarını henüz görmedim, fakat (Hitâbet) ve (Türkçe Bilen Aranıyor) adlı büyük eserleri her aydının kütüphanesinde bulunması gereken başucu kitaplarıdır. Zahmete katlanın, buldurun o kitapları!

    Aziz arkadaşımıza rahmetler diliyoruz. Ne mutlu ona ki arkasında kendisini andıracak eserler bırakmıştır. Artık kabrinde memnun ve müsterih uyuyabilir!...



  • 11 Ağustos 2003
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED