|
|
Potansiyel suçlular
Hukuk devletinin kıstası
Bazı ülkelerde, bazı kişilerin veya bazı teşekküllerin, suç işleyebileceği korkusu vardır. Bu korku sebebiyle, onlar hakkında bazı evhamlar yaratılır ve buna karşı tedbirler alınır. Bu evhamlar sebebiyle bazı kimseler potansiyel suçludurlar. Bunların suç işlemelerini beklemeden, cezalandırılması gerekir. Potansiyel suç ve suçlu kavramı, faşist ve komünist diktatoryasının icadıdır. Bütün demokrat ülkelerin lûgatından çıkarılmıştır. Ancak, Türkiye hâlâ bu kavramı kullanan ve hâlâ bu kavrama dayanarak icraatta bulunan nadir ülkelerden birisidir. Siyasi tarihimizden örnekler
Adnan Menderes, demokrasiyi, serbest seçimleri, demokratik müesseseleri ortadan kaldırmış mıdır? Bunun böyle olmadığını bizzat ihtilâli yapanlar bilmektedirler. Ancak onların iddiası, "İhtilâli yapmasaydık, demokrasiyi ortadan kaldıracaktı" şeklindedir. Yani, Adnan Menderes, potansiyel bir suçludur. Aynı mantık, 28 Şubat müdahalesinde, Necmettin Erbakan iktidarına karşı da kullanılmıştır. Necmettin Erbakan, Çankaya'da bazı din adamlarına yemek vermekten başka bir şey yapmamıştır. Bu ve buna benzer davranışları, kanunlarımıza göre suç ise, onun gereği yapılır ve cezalandırılır. Ancak, bu hareket, ileride suç işleyeceğinin ön delili sayılmış ve zorla iktidardan uzaklaştırılmıştır. 28 Şubat'ta, varolduğu farzedilen potansiyel bir tehlikenin önlendiği iddia edilmiştir Yeni potansiyel suçlular
YAŞ toplantısında, bazı generallerin, Başbakan'a söylediği sözler, bu açıdan değerlendirildiğinde, henüz işlenmemiş bir suç cezalandırılmak istenmiştir. Yani gerek AKP, gerekse Tayyip Erdoğan birer potansiyel suçludurlar. YAŞ toplantısında, bazı generallerin söylediğini, medyada yazılanları burada tekrar etmek istemiyoruz. Zira, bunların tekrarı bile demokrasiye zarar verir. Ancak, burada Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy'a ait bir hatıramı nakletmek isterim: Kemal Kacar, Süleymancılar'ın lideri olarak, devleti devirmek gayesiyle suç işlemekten yani eski CK 163. maddesinden yargılanıyordu. Muammer Aksoy bu davada savunma avukatıydı ve Kemal Kacar'ın devlet düzenini devirmek yerine, o düzenin korunmasına yardım ettiğine inanıyor ve savunmasını buna göre yapıyordu. Uğur Mumcu, RABITA isimli eserini yazarken Süleymancılar hakkında bazı bilgiler vermek istiyordu. Bunu en iyi bilen kişi de Aksoy'du. Mumcu, ondan bu konuda bilgi istedi. Aksoy, Kemal Kacar için yaptığı savunmayı ona verdi ve "İstediğin her türlü bilgi burada var" dedi. Uğur Mumcu bu savunmayı okumuş ve Kemal Kacar'ın müsnet suçu işlemediğine ikna olmuştu. Muammer Bey'le tekrar karşılaştığı zaman, kanaâtini şöyle ifade etti: -Bunu okuyunca hakikaten Kemal Kacar Bey'in suçsuz olduğuna inandım. Fakat onun kurduğu teşkilâtın o kadar çok taraftarı var ki, insan "günün birinde bunlar devletin karşısına geçerse ne olur?" diye korkuyor. Muammer Bey, Mumcu'ya şu cevabı vermişti: - O halde, "Belki fuhuş yapılabilir" diye otel inşa etmeyi de men edelim. Sonuç olarak şunu söylemek istiyoruz ki, potansiyel suç ve suçlu kavramları, demokratik düşüncelerle bağdaşamaz. Bu kafaları düzeltmek, uyum yasalarını çıkarmaktan daha önemlidir.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |