T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Nasıl bir komşu Irak?

Saddam sonrası oluşacak bir 'Federal Irak'ın 'Türkiye'nin yararına olacağını' dün yazmıştım. Biraz daha açalım:

1. Irak'ta Saddam Hüseyin rejiminin geleceği yoktur. 'Tek kutuplu uluslararası sistem'in lideri, hipergüç (unutmayın aynı zamanda müttefikimiz) Amerika Birleşik Devletleri, Irak'ta 'rejim değişikliği'ni 'bir numaralı dış politika hedefi' haline getirmiştir. Bu hedefi gerçekleştirmek için, 'tek başına' dahi olsa harekete geçmeye kararlı gözükmektedir.

2. Irak'ın, Birinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan 'Ortadoğu statükosu'na dayalı yapısı 1990-91 Körfez Savaşı sonrasında esaslı bir 'erozyon'a uğramıştır. Son on yıl, bir 'geçiş dönemi'dir. Irak'ı 1990 öncesi yapısına geri çevirmek de, Birinci Dünya Savaşı sonrası 'Ortadoğu statükosu'nu ayakta tutmak da, imkansız hale gelmiştir.

3. Dolayısıyla, Türkiye de, Birinci Dünya Savaşı sonrası 'Ortadoğu statükosu'nu esas alan 'geleneksel Ortadoğu yaklaşımı'nı sürdürmekle sonuç alamaz.

4. Yakın gelecekte değişmesi kaçınılmaz 'Irak statükosu'nun yerini, farklı bir Irak alacak ve bu farklı Irak'ta Kuzey'deki Kürtlerin de farklı bir 'statüsü' olacaktır. Türkiye, kendisini bu gerçekliğe göre ayarlamak zorundadır.

5. Irak, Araplar (çoğunluk Şii olmak üzere Şii ve Sünni), Kürtler, Türkmenler (kimlikleri Arap milliyetçi-totaliter rejimleri tarafından inkar ve önemli ölçüde yokedilmiştir) ile Asuri ve Keldani gibi Hristiyan azınlıklardan oluşan, diğer Ortadoğu ülkelerinin birçoğu gibi, Türkiye'nin karşı iradesine rağmen 'İngiliz icadı' olarak kurulmuş, özünde 'yapay' bir ülkedir. Yapay da olsa 80 yıllık devlet deneyiminden sonra uluslararası ve bölgesel dengelere dayalı bir 'statü'ye kavuşmuştur.

6. Türkiye, haklı gerekçelerle, 'yapay'da olsa Irak'ın parçalanmasını istemeyebilir. Irak'ın parçalanması, Ortadoğu'da tehlikeli çalkantıları ve yeni parçalanmalara açık, belirsiz ama çatışmalı geleceği getirir. O yüzden, Irak'ın mevcut 'toprak bütünlüğü'nün korunmasını savunmak doğrudur. Bununla birlikte, Irak'ın, Bağdat'ta merkezi ve (bir bakıma zorunlu) mevcut totaliter rejim yapısı içinde devamı da, tarihi şartlardan ötürü, mümkün olmayacağına göre, 'Federal Irak', ülkenin parçalanmasının önüne geçebilecek ve Türkiye'nin çıkarlarına en uygun 'gelecek formülü'dür.

7. Türkiye'nin öyle bir Irak'ın Kuzey'i doğal olarak Kürt federe bölgesini içereceği için, 'coğrafi, tarihi, beşeri, kültürel ve ekonomik' nedenlerden ötürü, tıpkı Türkmenler gibi kendi 'soydaşları' olan Kürtler için bir nevi 'güvence' teşkil etmesi de şarttır. Ancak, bu yolla, Türkmenler için de 'güvence' sağlayabilir.

8. Bu yüzden, Türkiye'nin 'Saddam sonrası Irak' planlarına dahil olması ve kendi planlarına sahip olarak, Amerika Birleşik Devletleri ile politikasını 'senkronize etmesi' hatta ABD'ye bu konuda yol göstermesi gereklidir. Hatta ve hatta, Amerika karşı çıksa bile, Kuzey'de bir Kürt federe antitesi ile 'Federal Irak'ı Türkiye savunmalı ve gerekirse ABD'yi buna ikna etmeye çalışmalıdır.

9. Bu sebeple, bugüne kadar izlenen 'reaksiyoner politika' ya da 'politikasızlık politikası' terkedilmeli, Irak'ta tarihi olarak pek yakında oluşacak yeni duruma uygun yeni bir politika benimsenmelidir. Bu çerçevede 'anti-Kürt söylem' terkedilmelidir.

10. Türkiye'nin bugünkü konumu, Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki konumundan yüzseksenderece farklıdır. Irak ve Ortadoğu'nun o dönemde oluşumu, Türkiye'nin (Osmanlı İmparatorluğu) topraklarının parçalanması ve bölüşülmesiyle gerçekleşmişti. Türkiye, Dünya Savaşı'nın 'mağlup' tarafıydı. Bu kez, ABD müttefiki, NATO üyesi ve AB aday üyesi sıfatlarıyla, 'mağlup' safta bulunmuyor. Üstelik, Batı sisteminin 'Müslüman' kimlikli ve 'demokrasili' bir üyesi olarak, Ortadoğu'nun geleceğinde olağanüstü önemde tayin edici bir rol oynama imkanını elinde bulunduruyor.

Ertuğrul Özkök, dünkü Hürriyet'te 'Federal Irak'ın kavramının da ötesine geçerek, 'Biz Kürt devletine niye karşıyız' diye soruyor ve şöyle devam ediyordu: "Bu soruyu üçüncü defadır soruyorum. Soruyorum ve Ankara'da Dışişleri çevresinden beni ikna edici bir cevap alamıyorum…" Özkök üsteliyor: "Soruyu daha açık sorayım: Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına karşı çıkmak, Türkiye'nin Kıbrıs gibi, asla değişmeyecek milli bir siyaseti midir? Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulması Türkiye'nin menfaatlerine ters midir?.. Ben yıllardır bu politikanın biraz daha gerçekçi ve derinlemesine tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Mesela işe şu soruyla başlayabiliriz. Kuzey Irak'ta Türkiye'nin kontrolünde ona dost bir Kürt devletinin kurulması, bizim için daha iyi olmaz mı? Ben ''Olur'' diyorum".

Ertuğrul Özkök, sorular ve cevaplarıyla tartışmasını derinleştiriyor: "Bu bölge Körfez Savaşı'ndan sonra uzun süre Türkiye'nin yardımı sayesinde ayakta kalabildi. Türkiye ile güçlü bağları oluştu. Şimdi bu bağları koparmak doğru olur mu? Orada Türkiye'nin gözetimi altında, dost bir Kürt devleti kurulmasının alternatifi ne olacaktır? Irak'ın bu bölgedeki egemenliği mi? Herkes biliyor ki, o iş artık bitti. Saddam'ın tekrar o bölgeye yerleşmesi bir hayal.

O zaman izlediğimiz politika bizi nereye götürecek.

O bölgede Türkiye'ye rağmen kurulmuş, dolayısıyla da Türkiye'ye iyi gözle bakmayan bir Kürt realitesi.

Biz adına ister devlet deyin, ister demeyin.

Orada artık bir Kürt realitesi var.

Şimdi düşünelim.

Saddam'a komşu olmakla, Barzani ve Talabani'ye komşu olmak, bizim açımızdan ne fark edecektir?"

Bana sorarsanız, çok daha iyi olacaktır. Ama, 'Federal Irak'ın komşusu olarak; bir 'bağımsız Kürt devleti' ile komşu olarak değil. Zira, Saddam rejimi tipinde bir Irak'ı devam ettirmek nasıl mümkün değilse, Irak'ın parçalanarak, kuzeyinde bir 'bağımsız Kürt devleti' kurulması da 'gerçekçi' olmadığı için mümkün değildir.

Niye gerçekçi değildir? Niye 'Federal Irak' kavramı gerçekçidir? Kerkük, bu tartışmalar içinde hangi çerçeveye oturuyor?

Yarına...


17 Ekim 2002
Perşembe
 
CENGİZ ÇANDAR


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED