T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Koş ey Gençlik koş! Ama nereye?

Özgürlüğü, spor ayakkabılarını ayağına geçirip, bulunduğu yerden dörtnala uzaklaşmak olarak telakki eden liseli kızın iç konuşmasını sembolize eden, etrafa umarsız, dikbaşlı bir gençlik heyecanı yayan fondaki ses, belli ki, "bakın, biz bu reklamla okulu kırın demek istemiyoruz. Ve böylelikle de eleştirilerinizi baştan bertaraf ediyoruz" mealine gelen "o gün beni okula almadılar" diyor eğitim müessesesine karşı görevini yapmış olmanın verdiği rahatlıkla... Oysa 'okul kırılır' genellikle, okula alınmamak gibi bir durum pek sık rastlanan hadiselerden değildir Türkiye'de, neyse...

Ve reklam başlıyor... Genç kız da koşmaya...

Ta ki, nihai hedefe varana dek, durmamacasına, üzerine fazlalık gelen ne varsa, bir bir çıkarıp atma durumu oluşturacak kadar heyecanlı bir koşuş...

Bir özgürlük rüyası yani...

Kinetix'in yeni reklamı bu... Reklam bu ya, markalı spor ayakkabının itme gücü genci özgürlüğüne yani hayallerine ulaştıracak kadar güçlü. Adeta bir sihir...

İyi olurdu tabii...

Artık nefes alacak bir gökyüzü bile bulamayan, daima "gitmek-gitmemek", "kaçmak-kaçmamak" hallerinde mütereddit yaşayan, üzerine taşıyamayacağı ağırlıkta yükler almış da, ortasından "çıt" diye kırılma derecesine gelmiş, tazeliğin şeffaflığıyla içini gösteren fidan dalları gibi, iki büklüm hayatı sırtında taşıyan gencecik bedenler, böyle bir koşuşla herşeyi geride bırakabilseler, hiç de fena olmazdı yani...

Her ne yaptıysa kendini tamamlamak adına, hayat stajı karşısında hiçbir işe yaramadığını görünce bunların, bir anda içindeki tüm coşku suları çekiliveren genç insanlar, bu 'rüya koşusu'yla dönebilse umutlarına, hoş olurdu elbette...

Gelgelelim, beride durumlar hiç de öyle değil. İşte...

Bu "serseri özgürlük" durumları fena halde lüks kaçıyor yani buralarda...

Üçüncü dünyalı gencin koşusu

İsrailin tam tekmil silah donanımlı askerine taş fırlatan Filistinli genç, peşindeki ölümden daha hızlı koşabilir mi mesela yaşamaya, nefes almaya, markalı spor ayakkabısıyla?..

Her nereye giderse gitsin, biraz sonra başına yağacak bombalardan kurtulamayacak Irak dolaylarındaki üçüncü dünyalı gence ne faydası dokunabilir sorarım, saatte bilmem kaç kilometre koşuşların...

Yok yani öyle "ayaklarının götürdüğü yere gitme"ler buralarda...

Hem özgürlük bu mudur bakalım?

Seçim arefesinde, savaş çığlıkları arasında hayli modası geçmiş (!!!) taraftan bakarsak eğer, okuldan kaçmak değil, oraya girebilmektir özgürlük kimilerine göre... Başörtülü öğrenciler gibi mesela...

Öyle değil mi yani?...


17 Ekim 2002
Perşembe
 
ÖZLEM ALBAYRAK


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED