F Tipi Cezaevi Uygulaması'yla ilgili yazıma Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'dan "tepki" geldi.

Tepki değil aslında, açıklama...

Ali Suat Ertosun, açıklamasında, "tutuklu ve hükümlülere kötü muamele yapılmadığını, bu konuda bağımsız uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan raporlarda da ceza ve infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklulara işkence veya kötü muamelede bulunulduğuna dair bir iddiaya yer verilmediğini" söylüyor.

Mümkündür.

Zaten, somut bir olaya istinad etmiyordu yazdıklarım; kendisinin de belirttiği gibi, "genel bir temenniye" ilişkindi...

"Ziyaretçilere zorluk çıkarıldığı" iddiasıyla ilgili olarak da şu açıklamayı yapıyor Ertosun:

"Ziyaretçilere engel çıkarılması sözkonusu değildir. Tutuklu ve hükümlüleri kimlerin ziyaret edebilecekleri Ceza İnfaz Kanunları ile Tevkifevleri'nin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük'ün 152'nci maddesinde ayrıntılı olarak sayılmış olup, tutuklu ve hükümlülere haftalık kapalı, aylık açık, resmi ve dini bayramlarda ise açık görüş yaptırılmaktadır. Tutuklu ve hükümlüleri ziyaret edebilecek yakınlarının sayısı ve ziyaret süreleri özellikle Batı ülkeleri ile karşılaştırıldığında, ülkemizin ziyaret rejiminin çok daha geniş kapsamlı olduğu görülmektedir."

Açıklamanın tümüne yer vermek isterdim.

Ancak Ali Suat Bey, bizi (şimdilik) ilgilendirmeyen konulara da giriyor; F tipi kapalı cezaevlerinin Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin "tavsiye kararlarında öngörülen kurallara uygun olarak" inşa edildiğini, eski koğuş sisteminin ne kadar kötü olduğunu, yeni yerleşim sistemin mahkumlara nasıl insanca yaşama imkanı sağladığını ve "özgür iradeleri ile kişiliklerini geliştirmeleri" konusunda ne tür avantajlar yaratacağını anlatıyor uzun uzadıya.

Daha doğrusu, yönettiği cezaevlerini övüyor.

Olabilir...

Ama bu bahs-i diğer...

Ben sadece bir mahkumun F Tipi Cezaevi Uygulaması'yla ilgili genel yakınmalarını dile getirmiş, tutuklu ve hükümlülerin de sesine kulak verilmesi konusunda Adalet Bakanlığı yetkililerine "ricada" bulunmuştum.

Bu kadar...

Tabii yine de teşekkür etmeliyiz Ali Suat Ertosun'a, hassasiyet gösterip açıklama yaptığı için.

Yalnız, açıklamasının son bölümünde yer alan bazı ifadeleri yadırgadım.

Ali Suat Ertosun, "İnsan hakları adı altında terör örgütleri yandaşlığı yapan bazı kurum ve kuruluşlar yanında, meseleye iyi niyetle bakan basınımızın, farkında olmadan terör örgütlerinin tezlerinin gündemde tutulması çabasına alet olduğunu" söylüyor ki, buradan benim de alınganlık çıkarmam gerekiyor.

Oysa, "rezervli" bir yazıydı benimki.

Sanırım gözden kaçtı.

Sadece F Tipi Uygulaması'na değil, olayın hiçbir tarafında yer almayan insanları (örneğin meseleye iyi niyetle bakan basınımızı) "devlet"le "mahkum" arasında tercih yapmaya zorlayan ve "ideolojik kıyıcılığı" ideolojik doğru olarak koyup müntesiplerinden "hayatlarını" isteyen örgüte de itirazım vardı...

Çünkü hiçbir yapı, hiçbir örgüt, hiçbir organizasyon insan hayatından değerli olamaz...

AHMET KEKEÇ

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu