AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M

Müzik emekçilerine tekrar ses veriyor

Tavan arasında tozlanmış eski bir keman, kıymeti bilinmemiş dede yadigarı bir ud, sahibinin bir dosta hediye ettiği, ama dostun eli sıkışınca satıverdiği bir balalayka, bir gitar ya da 150 yıllık ömründe müziğin birçok dönemine tanıklık etmiş bir saksofon. Hepsi, eski müzik aletlerini ağır ağır, bir heykel yaparmış gibi tamir eden Akan Taşkolu'nun Beyoğlu Aznavur Pasajı'ndaki küçük dükkanında. Taşkolu, Pera Custom Shop adlı bu küçük müzik aletleri tamir atölyesinde, yılların yorgunluğuna dayanamayıp ses veremez hale gelen müzik emekçilerini, ustalarının elinden ilk çıktıkları gün olduğu gibi pırıl pırıl yapıyor. Birçoğu, sahibi tarafından değeri bilinmediği için bu tamir atölyesine satılan yaşlı müzik aletleri, kırıkları onarılıp, yeni telleri üzerlerine giydirildikten sonra, ya bir meraklıya satılıyor, ya da demirbaş haline getirilip, baş köşeye konuyor. Taşkolu'nun dediğine göre, içlerinde 50-60 yaşında olanlar da, 100-150 yıllık olup antika değeri taşıyanlar da var.

Sır dolu sesler

Elinden çok değerli müzik aletlerinin geçtiğine değinen Taşkolu, "Hatta bir keresinde içinde Rumca yazılar yazan bir mandola geçti elime. Rumca bilen yan komşuma okuttum yazıyı. Meğer enstrüman, 1932 yılında Kıbrıs'ta yapıldığı zaman, yılın en iyi el sanatı ödülünü, yapan ustası da en iyi usta ödülünü almış. Enstrüman büyülü gibiydi, çaldıkça mutluluk veriyordu. Bir gün satıldı ve alan kişiyi Beyoğlu'nda yolda yürürken gördüm. Mandolayı o kadar çok sevmiş ki, beni görünce nasıl teşekkür edeceğini bilemedi" diye bir de anısını anlatıyor.

  • ÜRÜN DİRİER



  • 17 Temmuz 2003
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED