AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Bu kez Rumsfeld erken kalktı!..

Anlaşılan o ki; ABD ile Türkiye arasında kriz yatıştı ya da "fazla uzatmayalım" tarzında pragmatik bir çözüme bağlandı ama bu; iki ülkenin her an başka bir gerekçeyle yeniden takışmayacağı anlamına gelmiyor. Ölçü, ortak komisyonun raporu ise, bu bir anlamda Türkiye'nin isteklerinin yerine getirilmesi demektir. Ama tek ölçünün bu rapor olmadığı görülüyor. Özellikle, ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'ın Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektup, olaya; ilk günlerde de altı çizilen bir başka açıdan bakmak zorunluluğunu ortaya koyuyor. Yani, ABD yönetiminde savunma ve dışişleri arasındaki görüş ve yöntem farklılığı açısından bakma zorunluluğunu...

Hem Gül-Powell, hem de Erdoğan-Cheney görüşmesinde bu gerçek açıkça ortaya çıkmıştı. "Önemli" kişilerden sadece Rumsfeld ile görüşme yapılmamıştı; o da son mektupla görüşlerini iletmiş oldu.

Rumsfeld mektubunda, yaşanan olayın "talihsiz" olduğunu kabul ettikten sonra "Türkiye'nin stratejik önemi"ni de vurguluyor ama şu sözleri sarfetmekten de geri kalmıyor:

"Türk askeri güçlerinin Kuzey Irak'taki faaliyetleri konusunda elimizde bulunan bilgilerin doğruluğundan eminiz. Askerleriniz bize kaygı veren faaliyetler içindeydi ve yakalandılar. Bunu biliyoruz. Ancak, olayı daha faza büyütmek de istemiyoruz.''

Savunma Bakanı böyle düşünüyorsa ve bu düşüncesini Başkan'ı adına bir mektupla kaleme alıyorsa; bu ortak komisyon raporunun sadece "iyiniyet" temelinde hazırlandığı ve sorunun devam etmekte olduğu anlamına gelmektedir. Yani, ABD bir yandan Türkiye'nin gönlünü hoş tutmakta, öte yandan da herşeyin bu kadar basit olmadığını söylemektedir. Bu kadar açık...

Bu tablo, Türkiye'nin ABD ile olan sorununun Dışişleri kanadıyla çözümlendiğini ama Pentagon'la daha alınacak çok mesafe bulunduğunu şeklinde de okunabilir. Kuzey Irak'ta Türk varlığına tümden karşı çıkan Savunma Bakanlığı bu niyetinde ne kadar ciddi olduğu göstermeye devam ediyor. Bundan sonra da edecek gibi görünüyor.

Elbette bu parçalı yapı; yani Dışişleri'nin ayrı, Pentagon'un ayrı telden çalması Ankara'nın akordunu da bozuyor. Dairenin çapını belirlemekte kullanılan diplomatik pergel açıldıkça açılıyor ama gerçek sınır çizilemiyor.

Bu durum 11 askerin tutuklanıp gözaltına alındığı hareketli saatlerin ardından toz bulutu henüz inmemişken ABD ile yapılan temaslarda da gündeme getirildi. Washington'la bir konuda bırakın anlaşmanın, konuşmanın bile güç olduğu açık bir şekilde dile getirildi.

İşte, çarpıcı bir anekdot...

Bir hükümet yetkilisi, muhatabı Amerikalı yetkiliyle tutuklama olayını konuşuyor. Türkiye'nin olaydan duyduğu teessürü aktarıyor ve sorunun çözümü için yapılması gerekenleri tartışıyor. Konu, ABD yönetiminin bir bölümünün olaydan habersiz oluşuna geliyor. Hükümet yetkilisi muhatabına şunu söylüyor:

"Biz devlet olarak, Süleymaniye olayı ortaya çıkar çıkmaz bütkün unsurlarımızla büyük bir uyum içinde tavır ve politika belirledik. Tavrımız belliydi ve isteklerimiz netti. Ama aynı netliği ABD yönetiminde göremedik. Çeşitli kurumlarınız, birbirinden farklı tutum sergiledi. Bu, iki ülke ilişkileri açısından çok riskli bir şey ve ileride de sıkıntı yaratabilir...."

Amerikalı yetkili bu sert sayılabilecek tesbit karşısında savunmaya geçmek yerine "haklısınız" diyor. "Maalesef böyle bir durum var. Dışişleri Bakanlığı ile Savunma Bakanlığı arasında görüş farklılıkları yaşanıyor. Aralarında yeterli bağlantı yok. İki bakanlık da Başkan Bush'u bilgilendiriyor ve bu bilgilendirme bazen birbirinin zıddı şekilde olabiliyor."

Galiba bu kez, erken kalkıp Bush'u ikna eden Rumsfeld olmuş. Ve galiba Abdullah Gül, ABD seyahatinde meslektaşı Powell'ı Bush'la ilişkileri sağlam tutması konusunda motive etmek için biraz yorulacak.


17 Temmuz 2003
Perşembe
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED