AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
"Yalancının mumu..."

Savaşı göze alan yalanı da göze alır; dünya tarihi bu deyişi doğrulayan savaşların da tarihi aynı zamanda... Ancak, Irak'a savaş açmaya karar veren Washington'daki lobinin bunun için göze aldığı yalanların haddi hesabı yok. İngiliz Independent gazetesi dün ilk 10'unu aktardığım tam 20 'yalanı' birbiri ardına sıralıyor... Onları okurken fark ettim; George Bush, "Hayır, yalan söylemedim" dedikten sonra bile doğruları çarpıtmaya devam ediyor...

Dün okuduğunuz ilk 10 yalanı bir kez daha hatırlayalım: 1. 11 Eylül olaylarının sorumlusu Irak'tı. 2. Irak ile el-Kaide arasında irtibat var. 3. Nükleer silâh imal etmek isteyen Irak Afrika'dan uranyum alma peşinde. 4. Irak nükleer silâh yapımı için uranyum tüpü bulmaya çalışıyor. 5. Irak'ın elinde Körfez Savaşı'ndan kalma kimyasal ve biyolojik silâhlar var. 6. Irak'ın elinde Kıbrıs'taki İngiliz askerlerini tehdit edebilecek menzilde kimyasal ve biyolojik silâh taşıyan 20 kadar füze var. 7. Saddam'ın elinde çiçek hastalığı yayacak imkânlar var. 8. ABD ve İngiliz iddiaları denetçiler tarafından da destekleniyor. 9. Denetçilerin önceki çalışmaları başarısız oldu. 10. Irak denetçilerin çalışmasını engelliyor.

Savaş öncesi çok işittiğimiz bu iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını bugün daha iyi biliyoruz. Washington ile Londra, Amerikan ve İngiliz halklarını savaşa ikna edebilmek için daha başka yalanlar da söylemekten çekinmedi. Independent'in 'yalanlar listesi'nden diğerlerini de aktarayım:

Yalan 11: Irak, elindeki kitle imha silâhlarını 45 dakika içinde devreye sokabilecek durumda. Bu iddia Irak ordusunda subay olduğu söylenen tek bir kaynağa dayanıyordu. Savaş bitti, o şahıs ortaya çıkmadı. Zaten, Tony Blair de kendi iddiasını kendisi yalanladı. Şu sözlerle: "Irak silâhlarını mayıs ayında saklamaya başladı." Bu, silâhların 45 dakika içinde devreye sokulamaz olduğu anlamına geliyor.

Yalan 12: 'Uyduruk dosya'. Blair, dosyanın yayınlandığı şubat ayında, Avam Kamarası'nda, "Hafta sonu yeni istihbarat da ekledik; istihbarat raporlarını yayınlamanın zorluğunu kabul edersiniz herhalde." Dedi. Hemen ardından, dosyadaki bilgilerin çoğunun kaynak gösterilmeden internetten apartıldığı anlaşıldı. Geçen ay, Blair'in basın danışmanı Alastair Campbell memurlarının apartma suçunu kabullendi, ama dosyanın gerçekleri yansıttığı iddiasını sürdürdü. Oysa, dosyada, Irak'ın iki istihbarat örgütü karıştırılmış ve birinin kurulmasından iki yıl önce (1990) yeni bir binaya taşındığı ileri sürülüyor...

Yalan 13: Savaş kısa sürecek. ABD ve İngiltere'de halkın tedirginliğini gidermek için, baskı altındaki Iraklıların işgalci güçleri sahiplenecekleri ileri sürüldü. "Her şey çok kolay olacak" denildi. Oysa öbek öbek direniş oldu, özellikle de sivil giyimli nizami olmayan güçler çarpıştı. Bir general, "Bizim savaş-oyunu oynadığımız düşmanlar bunlar değildi" diye yakındı.

Yalan 14: Ümm Kasr. Irak'ın en güneydeki kentinin, Anglo-Amerikan güçleri tarafından alınmadan önce, hem de birkaç kez, düştüğü ilân edildi.

Yalan 15: Barsa isyanı. Irak'ın ikinci en büyük kenti Basra'nın Şii halkının baskıcı yönetime karşı isyan bayrağı açtığı günler boyu tekrarlandı; bir Irak zıhlı tugayının teslim olduğu da... Bunlar doğru değildi.

Yalan 16: Er Jessica Lynch'in 'kurtarılması'. Savaşın en moral yükselten öykülerinden biriydi bu. Er Lynch'in son kurşununa kadar savaştığı, silâh ve bıçak yarası yüzünden hastaneye kaldırıldığı duyuruldu. Şimdi ise, Lynch'in vücudundaki yaraların bir kazadan oluştuğu ve kazanın tek bir kurşun bile sıkmasını engellediği biliniyor. Lynch'i teslim etmek isteyen hastane doktorları üzerine Amerikan askerleri ateş açtı. Askerler sonunda hastaneye geldiklerinde en ufak bir direnişle karşılaşmadıkları halde kamerayla kaydettikleri olayı kahramanlık öyküsüne çevirdiler.

Yalan 17: Askerî birlikler kimyasal ve biyolojik silâhlarla karşı karşıya kaldı. Bağdat'a yaklaşan Amerikan güçleri 'kırmızı hattı' geçerse, Cumhuriyet Ordusu'nun kimyasal silâh kullanacağı haberi uçuruldu. Komando komutanı Gen. Conway, "Ulaştığımız depolarda hiçbir kimyasal silâh bulmadık; istihbaratımız hatalıymış" açıklamasını yaptı.

Yalan 18: Bilimadamlarını sorgulayınca KİS bulacağız. Blair, nisan ayında, "Silâhlar orada; bilimadamları ve uzmanların yardımıyla onları bulacağız" demişti. Irak'ın hemen bütün bilimadamları gözetim altında, ama silâhlar hâlâ ortada yok.

Yalan 19: Irak'ın petrol gelirleri Iraklılara harcanacak. Blair, "Biz oraya petrol için gitmedik" deyip durdu ve gelirlerin bir BM fonunda toplanacağını bildirdi. Ancak, ABD ve İngiltere'yi petrol gelirleri üzerinde söz sahibi kılan bir BM tezkeresi çıktı ve BM fonu filân da oluşturulmadı.

Yalan 20: KİS'ler bulundu. Bush ve Blair, 30 Mayıs'ta, mobil biyolojik laboratuvarlar bulunduğunu ilân ettiler. Bulunan iki aracın balon şişirmekte kullanıldığı anlaşıldı. İki araç da İngiltere'den ithal edilmiş zaten.

Independent'in listesi yayımlandıktan sonra, George Bush "Ulusa Sesleniş konuşmamın muhtevasından önceden haberdar değildim" dedi. Ardından da, konuşma metni üzerinde çıkartma ve eklemeler yaparken çekilmiş fotoğrafları çıktı ortaya.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanıyor.


17 Temmuz 2003
Perşembe
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED